Persepolis

Persepolis’e Şiraz’dan otostopla 4 araba değiştirerek 1,5 saatte geldik. Yolda tesadüfen 3 arabada da Kaşkay Türklerine denk geldik. Kaşkay Türkleri, İran’da Azeri Türklerinden sonraki en kalabalık Türk grubu ve genelde Şiraz çevresinde yaşıyorlar. Hatta Persepolis’e kadar gitmeyecek olan bir abimiz, çocuk var diye bizi kapısına kadar bıraktı ve yol boyunca kalacak yeriniz yoksa bize gelin, hanım size bakar dedi, sağolsunlar çok misafirperverler.

Persepolis’in girişinde küçük bir sırt çantasıyla ilgili bir sorun yaşadık. Atlas’ın altını bağladığımız için bebek bezi vb. bebek malzemeleri, bebek kıyafetleri, Atlas için ufak atıştırmalıklar vardı. Güvenlik görevlisi sırt çantasıyla içeri alamayacağını, biletin kesildiği girişte emanetçi olduğunu, oraya bırakmamız gerektiğini söyledi. Tam öğle sıcağında bize upuzun gelen o yolu dönmeyi gözümüz yemedi ve çantayı açıp, içerisinde bebekle ilgili eşyaları mecburen almamız gerektiğini söyledik. Adam alamayacağını söyleyince ben de çileden çıkıp “az önce geçen kadının sırt çantası büyüklüğünde omuz çantasıyla girmesine bir şey demediniz, benim omuz çantam yok, sadece tek bir çantamız var” dedim ve güvenlikteki adam mecburen bizi almak zorunda kaldı.

Persepolis’e girişimiz olaylı da olsa içeriye girip tarih kokan taşların arasında gezince her şeyi unuttuk. 1.Darius zamanında M.Ö. 515 yılında Persepolis’in yapımına başlanmış. 125.000 metrekarelik alana sahip olan Persepolis, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.

Merdivenlerden çıktığınızda sizi heybetli yapısıyla Tüm Milletler Kapısı karşılar. Bu kapının 4 sütununda 4 boğa vardır. Aslında boğa gövdesi desek daha doğru olur. Bunların isimleri Lamassu olarak geçiyor. Lamussu, boğa veya aslan gövdesinin üzerine kuş kanatları olan, atın ayaklarını ve insan yüzleri kullanan bir tanrıyı tasvir etmek amacıyla kullanılır.

Tüm milletler Kapısı’nın hemen yanında Apadana Sarayı’nın kalıntılarını görebilirsiniz. Harabe yapısından bile sarayın yapıldığı zamanlarda ne kadar görkemli olduğunu çıkarabilirsiniz. Apadana merdivenlerinde duvarlardaki resimleri incelemeye doyamadık. Her bir figür ayrı bir hikaye anlatıyor, resimleri inceleyerek kendimizce çıkarmaya çalıştık.

Kafanızı kaldırdığınızda dağın eteklerinde kayaların içerisinde 2 tane kral mezarı göreceksiniz. Hafif bir rampayla bu mezarların yanına gidebilirsiniz. İçeriye giriş yapılamıyor ama yanlarına gittiğinizde uzaktan küçük gibi gelen mezarların aslında çok büyük ve ince ayrıntılarla oyulduğunu, resmedildiğini göreceksiniz.

Kral mezarları için tepeye çıktığınızda, Persepolis’in tamamını görebilecek manzaraya bakarsınız. Manzaraya bakarken bu tarihi yer hakkında düşüncelere dalarak biraz dinlenme fırsatı bulabilirsiniz.

Persepolis’in kapanış saatine dikkat ederek gelmenizde fayda var. Yaz günlerinde dahi kapanış saati 17:30. Persepolis’i gezmek için 2-3 saat yeterli. Persepolis’in yakınlarında Nakş-ı Rüstem ve Nakş-ı Recep var. Ulaşım aracı olarak taksiyi kullanmak durumundasınız, özel aracınız yoksa eğer. Ve Persepolis’in çıkışında taksilerle pazarlık edebilirsiniz. Persepolis’le Naqsh-e Rajab (Nakşı Recep) arası 7 km, Persepolis’le Naqsh-e Rustam arası 9 km.

Persepolis’te de uyayan bir çocuğumuz var bizim 🙂 Gezmekten yorulup kucağımızda öğle uykusunu uyuyan bir bebek görüyorsunuz fotoğrafta 🙂

Dönüşümüzün bir kısmını otostopla yaptık. Otostopla merkezi bir yere geldikten sonra Şiraz otobüslerine kişi başı 2,5 TL vererek bindik. Otobüste komik bir anımız oldu 🙂 Otobüsün ön tarafına erkekler, arka tarafına kadınlar oturuyor. Eğer kadın eşiyle oturmak isterse kadın, erkek tarafına yani otobüsün ön kısmına oturmak durumunda. Biz bu kuralı bilmemize rağmen bir anlık dalgınlıkla kendimizi otobüsün arka tarafına doğru attık. En arkanın bir önüne oturduk. Otobüse binen bize bakıp kafasını çevirip otobüsteki diğerleriyle konuşmaya başlıyor, bir gülüşmeler, bir dedikodular dönüyor 🙂 Sonradan aklımıza geldi 🙂 “haaa dedik, yanlış yere oturduk :)” Ama kucağımızdaki bebekle aile olduğumuz için bir rahatlama geldi ve amaaan boşver, birisi yüzümüze karşı bir şey derse kalkar yer değiştiririz dedik ve 1 saat yol boyunca yasaklı bölgede oturarak Şiraz’a geldik. Hala daha kadınların kendi aralarında konuşup gülmeleri aklımıza geldikçe güleriz 😀

Gezentilikle kalın.