Eskişehir’de Gezilecek Yerler
İzmir çıkışlı Karadeniz turumuzun ilk durağı Eskişehir oldu. Her zaman kalbimizde yeri farklı olan Eskişehir’i görmek, sokaklarının dokusunu hissedecek olmak bizi heyecanlandırdı ve görülecek yerlerden birinin daha üstünü çizdik.
Eskişehir’de dolu dolu 3 gün geçirdik. Yazın Temmuz ayında gelmemize rağmen şehrin Adalar kısmında öğrenci kaynıyordu. Yemek fiyatlarına da bu durum uygun olarak yansıyor 🙂 Hadi gelin başlayalım Eskişehir turumuza.
İlk önce Couchsurfing’ten bizi kabul eden çiftimizin evine gittik. Tanışma ve yerleşme işlemlerinden sonra kendimize yemek için bir yerler ararken uzun yıllardır Pilavcılık yapan, Haller Gençlik Merkezi’nin karşısında mekanın içi dışı öğrencilerden taşan bir yer gördük. Hemen masaya kurulduk. Şahaneydi, ev yemeklerini yemek isteyenler için burasını tavsiye ederiz. Yemeklerimizi yedikten sonra da Porsuk Nehri’nin kenarında çocuk parklarında alemlere aktık 🙂 Çocuk olunca eve vakitlice döndük ve yarınki şehir turumuz için enerji topladık.
Kaldığımız sokak çok ilgi çekiciydi. Sakin Okul Derneği önderliğinde oluşturulan Şenlikli Toplum Platformu, “Yaşayan Sokaklar” sloganı ile Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan Kumluk Sokak’ta sokak şenliği düzenlemiş. Bu sokak şenliği sırasında apartmanların dışına, sokağa çeşitli bisiklet temalı dekoratif süsler ve grafitiler yapmışlar. Hepsi birbirinden güzel. Fotoğraflarını çektim, sayfanın sonundaki Galeri bölümünde bulabilirsiniz.
Kırık Pedallı Sokak’ı keşfettikten sonra tarihi dokusu olan Odunpazarı Evleri’nin sokaklarını keşfe çıktık. Odunpazarı’nda hem tarih hem de sanat var. İlk durağımız Cam Sanatları Müzesi oldu. Atlas’ın ve bizim çok ilgimizi çekti. Cam atölyesinde oturup yapılan işleri izleyebileceğiniz bir alan var. Çocuklu aileler için ayrıca tavsiye ediyorum, camın işlenişini anlatma ve izleme açısından oldukça faydalı. Cam Sanatları Müzesi’nin yakınlarında Lületaşı Müzesi, Ahşap Eserler Müzesi, Kurşunlu Cami ve Külliye’si var. Külliye’nin bahçesindeki sessizlik ve yeşil alanlarda huzur bulduk. Kurşunlu Cami, Osmanlı’dan kalma eserlerden. 1517 yılında yapılmış.
Odunpazarı Evleri’nin tarihi sokakları, konakları öyle güzel ki. Ayrıca dekoratif birçok kafe bulabilirsiniz. En meşhurlarından birine oturmak yerine kendi keşfettiğiniz, gözünüze güzel gelen bir yere oturmak daha heyecan verici olabilir. Bizde sokaklarda gezerken sabah kahvemizi içecek yer seçme konusunda çok zorlandık. Çok güzel mekanlar var hangisine gireceğimize karar veremedik, bizim için Atlas seçti 🙂 Nazenin Konağı‘na gittik. İçerisi hem nezih hem de fiyatları makuldü. Atlas’ı gezmek epey acıktırmış, biz kahve içerken o kendine yiyecek bir şeyler istedi.
Odunpazarı Evleri’nden çıkıp yolumuzu Sazova Parkı’na çevirdik. Sazova Parkı’na gidinceye kadar Atlas arabada uyuyakaldı. Sazova Parkı’na gelince Atlas’ı kucakladık, Masal Şatosu’nu karşıdan görecek şekilde çimlere yayıldık, yere hasır serdik ve Atlas öğle uykusuna burada devam etti 🙂 Sazova Parkı gerçekten büyük ve günü burada geçirmek için oldukça keyifli. Eskişehir parklar şehri olmuş, çok sevdik.
Sazova Parkı‘nın içinde çocuklar için -hatta büyükler için de- Masal Şatosu, Nuh’un Gemisi, Gölet, Hayvanat Bahçesi, Eti Sualtı Dünyası, Bilim Deney Merkezi, Esminyatürk var. Nereden, hangisini anlatarak yazmaya başlasam karar veremedim. Her yer çeşitli temalarda oyun parklarıyla dolu. Sıkılmak mümkün değil.
Masal Şatosu en çok görmek istediğimiz yerlerden biriydi. Gerçekten şahane bir yapı. Büyülenmemek elde değil. Atlas uyanınca şatoyu görünce koşturarak gitmek istedi. Giriş bileti alıyorsunuz. (Tam – 5₺ 2018 temmuz) Aman dikkat Şato pazartesi günleri kapalı. Masal Şatosu 8 kule ve 18 kulecik olmak üzere toplamda 26 kuleden oluşuyor. Kuleler; GALATA KULESİ – İstanbul, BURGULU KULE – Amasya, SİNDRELLA KULESİ – İstanbul(gravür), KIZ KULESİ – İstanbul, ADALET KULESİ – İstanbul (Topkapı sarayı), ULU KULE – Mardin, ÇAN KULESİ – Diyarbakır, YİVLİ KULE – Antalya.
Nuh’un Gemisi’ni dışarıdan gördük. İçerisini gezmeye girmedik. Fiyatı uygundu (Tam 3₺, öğrenci 1,5₺) ama dışarıdan görmek Atlas için yeterli olunca içerisi için ısrar etmedik. Daha çok yapay Gölet de vakit geçirdik, kenarındaki kazları ve ördekleri besledik.
Sualtı Dünyası’nı görmek istedik ama o da Hayvanat Bahçesi’nin içindeymiş. Hayvanat bahçesi için alınan bilet orası içinde geçerli oluyor (tam 10₺ – indirimli 5₺). Hayvanat Bahçesine, İzmir’deki Doğal Yaşam Parkı’nı gördükten sonra girmedik açıkçası. Acıkmaya başlayan durumumuz gittikçe kötüleşmeden kendimizi Porsuk Çayı’nın oradaki meşhur çiğbörekçi Papağan‘a bıraktık. Birçok ünlü kişiyle fotoğraflarını görmeniz mümkün. Porsiyonda 5 tane var, 15₺ (temmuz 2018 fiyatı) 1 kişi için 1 porsiyon pek doyurucu olmadı bizim için 🙂 Ayrıca çarşı içindeki küçük dükkana gittik ve orada ne çay ikramı var ne de tuvalet. Sadece ellerinizi yıkayabileceğiniz bir lavabo bulunuyor. Çocuklu aileler için tavsiye etmiyorum çarşıdaki küçük dükkanı. Atlas’ın tuvaleti geldiğinde, tuvalet olmadığı için dışarıda tuvalet aramak durumunda kaldık ve kötüydü. Ayrıca yemek sonrası çay sorulduğunda (yan masamız sordu), diğer dükkanda var burası küçük olduğu için yok cevabını aldı.
Porsuk Çayı’nın en ünlü olduğu kısmı, orada yaşayanlar Adalar olarak adlandırıyorlar. Akşam saatlerinde hareketli, birbirinden güzel birçok mekanın bulunduğu Adalar, Eskişehir’e gelipte buraya uğramadan olmaz denebilecek yerlerden. Porsuk Çayı’nda gondola veya bota binebilirsiniz. (gondolun fiyatı 30₺ ama 4 kişiye kadar binebiliyorsunuz, 15-20 dk sürüyor)
Haller Gençlik Merkezi de Adalar bölgesine yakın. Hediyelik eşya satan dükkanların yanısıra kafeler de var. Güzel vakit geçireceğiniz bir mekan. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Sonraki gün ilk durağımız Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim Arabası oldu. Müzenin girişi ücretsiz. İçeride iki lokomotif bir de yerli gururumuz Devrim otomobili var. Sadece 4 adet üretilebilen fakat istediği desteği görememiş Devrim. Görmeye gidince içimiz bir garip oldu. İnsan üzülüyor.
Devrim Müzesi’nin olduğu yere çok yakın harika bir park var. Eskişehir’e gezmeye gelecekseniz Kanlı Kavak Parkı‘nı bir kahve içimliği ve hatta daha fazlası için not alın lütfen. Kanlı Kavak Parkı şehirden 10 dakikalık bir uzaklıkta, Porsuk Çayı’nın kenarında, doğayla iç içe olabileceğiniz bir yer. Hatta yanınıza kahvaltılık malzemelerinizi alıp kahvaltıya gidebilirsiniz. Çocuklu aileler için şehirden biraz uzakta huzuru yakalayabilirsiniz.
Öğleden sonramızı Tarihi Kayı Obası‘nı ve orada LARP Eskişehir grubunun yaptığı oyunu görmeye gittik. Bu oyun hakkında bilgi vermek gerekirse kısaca kostüm giyerek, önceden hazırlanmış senaryolar da, karakterleri doğaçlama olarak canlandırma oyunu. Oyun öyle 1-2 saat sürmüyor, 7-8 saat kadar bu oyunun içinde oluyorsunuz. Eski kıyafetler orta çağı hatırlatıyor. Vaktiniz varsa Larp Eskişehir’le iletişime geçip izlemeye veya oyunun içinde olmaya gidebilirsiniz.
Biz Eskişehir’de yukarıda yazdığım yerleri ve etkinlikleri yaptık. Bir daha gitme şansımız olursa yine Sazova ve Kanlı Kavak Parkı’na gitmek isterdim. Ayrıca Kent Park Plajı denilen yerde yapay bir plaj yapmışlar denize giriyorlarmış. Sonraki gelişimizde görmek istediğimiz yerlere de Kent Park Plajı’nı ve Şelale Park’ı ekledik.
Gezentilikler sizinle olsun.
GALERİ
