Priştine, bağımsızlığını 2008 yılında kazanmış, gelişmekte olan bir şehir. Gezilecek yer fazla değil. Turizm kaynaklı pek bir yatırım yok. Şehrin yapılaşmaya ihtiyacı var. Çok küçük bir şehir. Tourist Information yok. İnsanları sıcakkanlı birçoğu Türkçe biliyor. Hediyelik eşya satan dükkanlar pek yok. Merkezde üniversite var. Rahatça girebiliyorsunuz. Günlük 10€’ya konakladık.
Mother Terasa Katedrali: Rahibe Terasa’nın 100.yıl dönümüne ithafen 26 Ağustos 2010’da açılışı yapılmıştır.
Araç trafiğine kapalı ana yürüyüş caddesi var. Akşamları epey hareketli oluyor. Seyyar satıcılar, mısır satanlar dolaşıyor.
Yemek yeme yerleri opera binasının orada toplanmış. Kafelerin çoğu gözüktüğü gibi küçük değil, içeri girdikçe büyüyor. Etleri lezzetli, fiyatları uygun. Priştine’de halkın çoğunluğu müslüman olduğu için kullanılan et, inek eti. Oturup yemek yediğimiz kafenin hem porsiyonları fazla hemde fiyatı uygundu. Adı Shpija E Vjeter, tavsiye ederiz. Menü ve fiyat listesine aşağıdaki fotoğraflardan bakabilirsiniz.
İbrahim Rugova: Ülkenin ilk cumhurbaşkanıdır.
Kosova Müzesi: Giriş ücretsizdir. İçerisinde silahlar ve eski zamandaki müzik aletleri, çanak çömlek gibi eşyalar var.
Fatih Sultan Mehmet Han (Büyük) Cami: 1460-1461 yılında Fatih Sultan tarafından inşa ettirilmiştir. Restorasyonunu TİKA yapıyor.
Yaşar Cami: Restorasyon yapılmayı bekliyor. 1834 yılında Priştineli Yaşar Mehmed Paşa tarafından inşa ettirilmiş.
Saat Kulesi: Yapımı 19.yüzyılda tamamlanmış.
Etnografya Müzesi’nin giriş ücreti yok. Çıkarken kartpostal alıp ufak bir destekte bulunduk. Priştine’den ayrılıp Prizren’e doğru yol alacağız.
Gezentilikle kalın.