Midilli’ye Ayvalık’tan vapurla gittik. 3 firma var. Jalem tur, jale tur ve turyol. Biz Turyol’la 1,5 saatte Midilli’ye vardık. Biletleri bürodan alırsanız gidiş-dönüş 30€, internetten alırsanız 25€ ödüyorsunuz.
Midilli’nin asıl adı Lesvos. Yanaştığımız liman kentinin adı Mytilene (Mitiline). Okuduğumuz şekilde isimlendirmişiz ve Midilli demişiz. Midilli Adası, Yunanistan’ın 3.büyük adası. Dağlık bir ada. Yolları virajlı. İnternet sorun adada. Hiç bir yerden doğru düzgün bağlanamadık. Adada bol bol zeytin ve incir ağaçları var. Yazın gitmeyi düşünüyorsanız incirlerin tadına bakmalısınız.
Adada toplu taşıma var ama biz araç kiralayıp o şekilde gezmeyi tercih ettik, fiyatları bütçemize uygun geldi. 5 aylık bebeğimizle de adayı gezmek kolay oldu. Eğer iki kişiyseniz Vespa tarzı motosikletle de adayı gezebilirsiniz. Vapur limana yanaştığında Blue Sea Hotel’ini göreceksiniz, araç kiralama firmaları hemen onun yanında. İnternetten aldıysanız vapur çıkışında isminizin yazılı olduğu bir kağıtla sizi karşılayabilirler bile.
Mytiline’yi gezmeyi en sona bırakıyoruz ve Thermi yönüne doğru yola çıkıyoruz. Haritada gezdiğimiz yerlerin altını kırmızıyla çizdim. Midilli’de iki gece konakladık. Arabayla bütün bir adayı dolaşmak için 3 gün yeterli.
Thermi, Mytilene’ye çok yakın. Termal suların bulunduğu küçük bir kasaba.
Thermi’den sonra Mandamodos‘un içinden geçerek asıl durağımız Skala Sikaminias‘ya varıyoruz. Midilli Adası’nın popüler balıkçı kasabasıdır. Adanın evlilik merasimleri burada yapılırmış. Restaurant fiyatları da gayet uygun.
Adanın tamamında öğle saatlerinde siesta yapıyorlar. Buna bizim ufaklık Atlas’ta dahil 
İlk gece konaklamamızı Molivos’a yakın Efthalou Köyü’nde yaptık. Denize yakın gayet güzel konaklama seçenekleri var. Akşam Molivos’u gezmeye gittik. Gezimize her zamanki gibi kalelerden başladık. Molivos Kalesi’nin manzarasında fotoğraflarımızı çekip, Molivos’u gezmeye iniyoruz.
Molivos’ta evler taş ev gibi gözükse de yeni yapılan evler tuğladan yapılıyor. Dışına taş kaplama yapıyorlar.
Molivos akşamları hareketli ve güzel. Ada’nın kalbi burada atıyor. Molivos – Petra arasını gezdiren mavi tren var.
Akşam yemeğimizi deniz manzaralı terası olan Gatos Restaurantta yedik. Türkçe menüleri de mevcut. Ayrıca yemeklerin içerikleri açıkça yazılmış, hangi yağla yapıldığı, ne eti kullanıldığı, salçalı ya da domatesli gibi.
Molivos’un sokaklarında bol bol gezdik. Dükkanlara girip çıktık. Harika bir yer.
İkinci güne Petra‘yı gezerek başlıyoruz. Petra, Molivos’a çok yakın bir yerleşim yeri. Güzel bir sahili var.
Petra’dan sonra Sigri‘ye geçiyoruz. Sigri’ye gidiş yolları adanın en boz yerleri. Buradaki volkanik patlamalar sonucu adanın batısında yeşil alan yok olmuş. Sigri’de taşlaşmış orman parkı var. Taşlaşmış ağaç gövdelerinin yanı sıra kök, meyve ve yaprak fosilleirni de görebilirsiniz.
Sigri’de 1757 yılında yapılmış Osmanlı’dan kalma bir kale var.
Eressos: Skala Eressos adanın en güzel yerlerinden biri, sahili çok güzel. Antik Yunan lirik şairi Sappho’nun heykeli var. Burası, Sappho’nun vatanıdır. Eressos’ta lezbiyen görme ihtimaliniz yüksek, adanın burası onların yeri olarak kabul ediliyor.
Denizin kıyısında kafeleri, restaurantları var. Hem bir şeyler yiyip hem de denize girme keyfini yaşayabilirsiniz. Buradaki kafelerde ipe dizilmiş ahtapotları görebilirsiniz. Ahtapotları kurutup o şekilde pişiriyorlar. Biz Sounatso adındaki bir kafeye oturduk. Menü ve fiyatları için aşağıdaki küçük fotoğraflara tıklayabilirsiniz.
Eressos’tan çıkıp, Kalloni‘ye geçiyoruz. 2.geceki konaklamamızı Skala Kalloni’de yaptık. Türkiye’ye uzolarla dönmek istiyorsanız süpermarketlerin en çok olduğu yer Kalloni. Birkaç tane büyük süpermarket var. 70’lik uzoların fiyatları 7-9 € arasında değişiyor. Buradan rakı, peynir alışverişi yapıyoruz. Kaldığımız yerin yakınında mini market vardı. Bu markette sözcü gazetesini gördük.
Kalloni’den Plomari‘ye geçiyoruz. Adanın güneyi, en yeşil ve Mytilene’den sonra en kalabalık yeri. Plomari’de uzo fabrikaları var. Fabrikalardan biri Plomari’ye 4 km kala, diğeri uzoların en meşhuru – kalitelisi olan Barbayanni’nin fabrikası ise 2 km kala yer alıyor. Barbayanni’nin fabrikasına girdiğinizde, rakı nasıl yapılır? sorusunun cevabını alabileceğiniz anason kokulu müzesi var.
Atlas, anason kokusundan uyudu
Barbayanni’nin 4 çeşidi bulunuyor (Mavi, yeşil, afrodit ve evzon). Bu çeşitlerin tadına bakabiliyorsunuz. En doğalının mavi uzo olduğu söyleniyor. Uzolardan sonra kendimizi Plomari’nin güzel sahiline atıyoruz. Plomari’de dinlendikten sonra Mytilene’ye doğru yol aldık. Mytiline’yi gezmeyi en sona bırakmıştık. Midilli Adası’nın sembollerinden biri olan kubbesiyle dikkat çeken Agios Therapontas Kilisesi’ni gördük.
Meşhur caddesi olan Ermou Caddesi’nin bir bölümünü gezdik. Bu cadde Midilli Kalesi’ne kadar uzanıyor. Vapurumuzun kalkışına kadar olan süreyi de kilisenin bulunduğu ana caddedeki kafelerden birinde oturup denizi seyrederek geçirdik.
Midilli’de Ne Yenir? Ne İçilir?
Kabak çiçeği dolmasını mutlaka denemelisiniz. Yöresel peynirleri var. Karides, kalamar ve midyelerin tadı oldukça lezzetli. Midyeler bzideki gibi içleri pirinç dolu değil. Patetes kızartmasıyla bira keyfi yapabilirsiniz. Ve tabi ki uzo fabrikalarının bulunduğu bir adada rakı içmeden olmaz.
Gezentilikle kalın.
