yezdAsya Geziverdik İran 

Yezd’de Gezilecek Yerler

Bu yazımızı sosyal çevrenizle paylaşın...

Yezd, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Çölün ortasında 150 bin nüfuslu bir şehir. Şehirde yüksek binalar yok. Evlerin tamamı kerpiç ve duvarları tezek-çamur karışımıyla sıva yapılıyor. Yezd manzarasına baktığınızda rüzgar kuleleriyle birlikte sapsarı bir şehirde camilerin çinileri göze çarpıyor.

48 metre uzunluğundaki minareleriyle Cuma Cami ve rüzgar kulesi

İsfehan’da çöle gittiğimiz için Yezd’de düşünmedik ama asıl Yezd’in etrafı çöllerle kaplı. Eğer vaktiniz varsa Yezd’de çöl turları düzenleyen birçok kişi-kurum bulabilirsiniz.

Yezd’de 2 gün kaldık ama baştan sona çok yoğun iki gün geçirdik. Unutamayacağımız sokakları, fırınları, evleri, insanları oldu. Hepsini yazdık.

İsfehan’da kaldığımız arkadaşlarımızla birlikte Yezd’e geldik. Arkadaşlarımızın üniversiteden hocasının yeri varmış, orada kalalım dediler, bizde toplu karara uyalım dedik. Kahvaltı dahil 1 gecelik ücreti kişi başı 50 TL’ydi. Kaldığımız yer tek katlı, ortasında avlusu bulunan ve bu avlunun etrafını çevreleyen odalar vardı. Odadan çıktığın gibi havuzlu, yeşillikler içinde bir avluya bakıyorsun. Yataklar yer yatağı şeklinde. Oradaki hocayla konuştuğumuzda Yezd’deki evlerin çoğunda avlu olduğunu ve yatak olarak genelde yer yatağını tercih ettiklerini öğrendik. Bu hostelin avlusunda Atlas ve arkadaşlarımızın kızı Reha çok güzel oynadılar orası kesin 🙂 Ya koşturdular ya da havuzun suyuyla oynadılar.

Yezd’deki ilk gece kaldığımız hostelin avlusu Atlas ve Reha

Hostelin misafirperverliği harikaydı. Aile gibiydik. Hostelle ilgili birkaç fotoğraf daha ekleyeceğiz, onlara sayfanın sonundaki galeri bölümünden bakabilirsiniz.

Gezmeye ilk olarak Dowlat Abad Bahçesinden başladık. Akşam saatlerinde gittiğimiz bu bahçede canlı yayın tv programı yapıyorlarmış, ona denk geldiğimiz için etrafı çok gezip fotoğraf çekemedik. Bizde bu güzel bahçenin havasını soluyalım dedik ve akşam yemeğimizi bu bahçenin kafe bölümünde yedik.

Dowlat Abad Garden ve canlı yayın tv programı

Yezd’de her yerde göreceğiniz 2 yapıdan bahsetmek istiyoruz. Birisi yerin üstündeki rüzgar kuleleri diğeri de yerin altına açtıkları tüneller. Bu tüneller suları soğuk tutmak için yapılmış. Rüzgar kuleleri ise bir nevi doğal klima. Sıcak havayı alarak evin içine serin hava olarak veriyorlar. Rüzgar kuleleriyle dolu şehrin fotoğrafını çekmek isterseniz bir otelin, hostelin veya kafelerin birinin terasına çıkabilirsiniz. Hatta bunu yapmanızı öneriyoruz. Bizim denediğimiz ve önerebileceğimiz iki yer var. Bu iki yerde de Yezd’in sıcağında güzel bir dinlenme molası verebilirsiniz.

Fahadan Museum Hotel‘de hem terasa çıkıp rüzgar kulelerini hemde zeminin altındaki sarnıcı görebilirsiniz. Google haritalardaki adresi: Yazd Province, Yazd, Seyed Gol-e-Sorkh, No. Fahadan, İran

Yazd Art House: Kafe çok güzel tasarlanmış, terasına çıkış ücretli olsa da kesinlikle Yezd fotoğrafı için değer. Google haritalardaki adresi: Yazd Province, Yazd, next to the Chehel Mehrab mosque, quarter,، Fahadan, İran

Yazd Art House’un terasından Yezd manzarası
Rüzgar Kuleleri
Yeraltı tünellerinden biri

Yezd’in sokakları tam fotoğraflık. O daracık sokaklarda nereye çıkacağını bilmeden yürümek çok hoşumuza gitti. Atlas epey yoruldu ve sokaklarda dolaşırken kucağımızda uyudu 🙂

Yezd’in sokaklarından biri

48 metrelik yüksekliğiyle İran’ın en uzun ve büyük camilerinden biri olan Cuma Cami‘ne girmeden önce kahve içebileceğimiz bir yer aradık. Atlas’ın tam öğle uykusuna denk geldik ve artan sıcaklıkla birlikte kucağımızda uyayan bebek ağırlaşınca, bu caminin girişini izleyebileceğimiz bir kafenin dışına oturup kahvelerimizi yudumladık. Belki namaz saatine denk geliriz de arka kapıdan gireriz diye de ezan sesini bekledik. Biz keyfimizi yaptık, baktık Atlas hala uyumaya devam ediyor, aldık yine kucağımıza düştük yollara. Çinileri ve motifleriyle güzel bir görüntüye sahip bu cami tam 800 yıllık bir tarihi eser. Cuma Cami’nin daha fazla fotoğrafını görmek isterseniz sayfanın sonundaki galeri bölümüne bakabilirsiniz. Bu arada Atlas’ın uykusu caminin içinde serinde daha da mayalandı 🙂

Cuma Cami
800 yıllık Cuma Cami’nin çini-mozaik işlemesi ve biz

Cuma Cami’nin girişindeki uzunca yolun tam karşısında Yezd Saat Kulesi uzanıyor. Tavsiye ettiğimiz otel ve kafenin terasına çıktıktan sonra saat kulesine çıkılıyor mu diye sormadık açıkçası. Saat kulesinin fotoğrafını çekmeye çalışırken Atlas uyandı ve yemek yemek için bir yerler aramaya koyulduk.

Yazd Saat Kulesi

Yemeğimizi yerken diğer kafe/restoranlarda da gördüğümüz farsça ve ingilizce olarak gelen menülerdeki fiyatlar birbirini tutmuyor. Böyle bir şeyle karşılaşırsanız hesap çıkarılacağı zaman “İrani hesabi” demeniz yeterli. Yemeğini ve uykusunu alan bebek tam enerji yüklenmiş demek ve Atlas’ın enerjisini atabileceği meydana geldik. Atlas meydanda enerjisini atarken bizde bir taraftan Amir Chakmaq Cami Kompleksinin fotoğrafını çektik. Bu yapıda aynı isimli bir cami bulunuyor ve altında, etrafında alışveriş yapabileceğiniz birçok dükkan bulunuyor. Bu meydanın gündüzü ve gecesi ayrı güzel. Akşam saatlerinde meydan daha kalabalık oluyor.

Amir Chakmaq Cami Kompleksi

2.gece de aynı hostelde kalacaktık ama couchsurfingle acaba host bulur muyuz diye düşündük ve son dakika isteği dahi olsa bizi kabul eden birisinde kaldık. O akşam, bizi konuk edecek misafirimizle vakit geçirdik. Sabah işe erken gittiği için birlikte kahvaltı yapamadık ve bizde hostelde kalan arkadaşlarımıza kahvaltılık bir şeyler alıp götürelim dedik. Yolda çok güzel bir koku geldi. Kokunun geldiği yere doğru ilerledik ve lavaş fırınını gördük (İran’da bizdeki gibi ekmek yok, daha çok lavaş tarzı ekmekler tüketiyorlar ve boyutları bizdekilere göre epey büyük). Onur’la aramızda konuştuk ve 1 tane alalım dedik. Onur sıraya girdi bende Atlas’la çantalarımızla fırının önünde bekliyorum. Fırından çıkan 20-30 taneyle çıkıyor (20-30 almalarının sebebi şu, kalan ekmeği derin dondurucuda küçük parçalar halinde saklıyorlar ve ihtiyaç halinde ısıtıp yiyorlar). Lavaşlar hamur olmasın diye tek tek açıp, fırının önündeki demirden yapılmış delikli tezgaha koyup tekrar paketliyor. Bende Atlas’la fırının önündeki tezgahın orada bekliyorum. Fırından bir kucak dolusu lavaşla çıkan kişileri gözlemledikten sonra “aha Onur hayatta 1 tane alamaz” diye düşünürken o sırada Onur fırından utanarak 2 tane lavaşla çıktı 🙂 Onur açısından olay şöyle: “sıra bana geldiğinde 20-30 tane alanları görünce 1 diyemedim hadi 2 alayım diyerek parmağımla 2 yapıp do dedim (farsça 2 rakamı do olarak okunuyor). Fırıncı 20 mi diye sordu, hayır dedim. Sonrasında sıradakiler ve fırıncı elindeki küreğe bakmayı bırakıp hepsi birden bana dönüp baktılar, o zaman turist olduğumu anladılar, 2 tane lavaşı verdiler ama herkesin gözü üzerimde :)”

Kahvaltıdan sonra hosteldekilerle de vedalaşıp Sessizlik Kulelerinin olduğu Zerdüşlerin Ateş Tapınağına uğrayıp Şiraz’a devam edecektik. Şiraz’a yolumuz uzun olacak diye planda ufak bir değişiklik yapıp sessizlik kulelerini görmeden Şiraz yoluna koyulduk. Gezentilikle kalın.

GALERİ

Bu gezilerimiz de ilginizi çekebilir

Bir Yorum Bırakın